Karşı komşunuzu tanıyor musunuz?
Karşı komşunuzu tanıyor musunuz?

Murat YONAT
yonat01@hotmail.com - 05425623387Geçmişten günümüze Türk örf, adet ve geleneklerinde komşuluk ilişkisi, en az dostluk kadar önemlidir. “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” atasözünün bu kadar yaygın olmasının nedeni de budur.
Müstakil, bahçeli evlerden ve mahalle kültüründen uzaklaşmış olmamıza rağmen halen bu algı son derece güçlüdür ve önem taşımaktadır. Apartmanlarda kimsenin birbirini tanımadığı günler yaşanıyor çünkü.
İnsanın yaşamını sağlıkla sürdürebilmesi için dünyada her şeye ve herkese ihtiyacı vardır. Hiçbir insan tek başına tüm ihtiyaçlarını karşılayamaz. Eğer karşı komşunu bile tanımıyorsan insanlık işleyişinde sorun var demektir.
Neden mi? İnsanlar birbirine yardımcı olduklarında hayatları kolaylaşır.
İnsanın en yakınında her zaman gördüğü kişiler, komşularıdır. Komşuluk insan için çok önemlidir. Komşulara karşı iyilikte bulunmak herkesin ödevidir. Çünkü en yakınında o vardır.
Ne yazık ki diyorum! Büyük şehirlerde, komşuluk anlayışında insanların birbirleriyle iletişime geçmekten imtina ettiği, herhangi bir konuda rahatsızlığını dile getirdiğinde başına ne geleceği endişesinde olduğu, selam verip hal hatır sormaktan çekindiği bir dönemden geçmekteyiz.
Komşuluktan kopan insanlar artık birbirlerine hal hatır sormak yerine, araçların park yeri nedeniyle ya da çocukları yüzünden kavgalar etmektedirler. Çok katlı binalarda komşuluk hakları diye bir kavram artık ortadan kaybolmaya yüz tutmuştur. İnsanlar, aynı apartmanda oturup daha isimlerini bilmedikleri komşulara sahip oldular. Bayramlaşmak, hal hatır sormak, düğünler, hasta ziyaretleri artık hak getire.
Eskiler hatırlar; apartmanlar yoğunlaşmadan müstakil evlerde otururduk, mahalle kültürü vardı o zamanlar, annelerimiz bir yere gittiğinde çocuklarını komşuya emanet ederdi ya da evde kimse yoksa komşu teyze karnımızı doyururdu, şimdi nerede?
Özetle, insanların birbiriyle selamlaşmaktan ve hal hatır sormaktan bile çekindiği ve “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” hadisinin çoktan unutulduğu bir dönemde yaşıyoruz.
Dileğim odur ki, kusur örten, hatır bilen, bir dilim ekmeğini bölüşen, siz açken asla tok yatmayan, ağladığınızda ağlayan, güldüğünüzde gülen, samimi komşularınız olsun...